Dünya basını ABD’nin İran’a saldırısını nasıl gördü? ‘Washington savaşa dahil oldu… Çin ve ABD karşı karşıya gelebilir’

“`html

İsrail ve ABD’nin İran’a Yönelik Askeri Hareketleri Gündemde

İsrail, 13 Haziran tarixinde İran’a hava saldırıları gerçekleştirmeye başladı. İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu operasyonların amacının İran’ın nükleer gücünü ortadan kaldırmak ve mevcut rejimi değiştirmek olduğunu açıkladı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, çatışmaların başlangıcından itibaren İsrail’in saldırılarına destek verdiğini ve İran’ın “uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurmaması durumunda” ABD’nin de saldırı gerçekleştirebileceğini dile getirdi. Trump, 22 Haziran’da, İran’ın müzakere önerisine rağmen anlaşmayı reddettiğini öne sürerek B-2 uçaklarını nükleer tesislerini hedef almak üzere yönlendirdi.

Uluslararası medya, Trump’ın emri sonrası Orta Doğu’da tansiyonun yükselebileceğini vurguladı. Trump’ın İran’a yönelik geniş çaplı bir askeri müdahale başlatmak için Kongre’den savaş yetkisi alması gerektiği aktarılırken, ABD’nin İsrail’e destek vererek savaşa katıldığına dair yorumlar yapıldı. Ayrıca, “Çin’in ABD ile karşı karşıya gelebileceği” ihtimaline dikkat çekilerek Tahran ve Pekin arasındaki yakın ilişkilere vurgu yapıldı.

ASSOCIATED PRESS: ABD İSRAİL’İN OPERASYONUNA DAHİL OLDU

ABD merkezli haber ajansı Associated Press (AP), “ABD’nin pazar sabahı İran’daki üç askeri tesisi hedef alarak İsrail’in operasyonuna katıldığını” duyurdu. AP, bu adımı İran’ı zayıflatmaya yönelik riskli bir hareket olarak nitelendirdi ve Orta Doğu’da daha geniş çaplı bir çatışma olasılığına dikkat çekti. Trump, İran’ın nükleer tesislerinin “tamamen yok edildiğini” iddia etse de, tesislerde oluşan hasara dair henüz sağlam verilerin ortaya çıkmadığını belirtildi.

ABD'nin İran'a Saldırısı

AP, ABD’nin dokuz gündür İran’la savaşa giren müttefiki İsrail’in yanındaki pozisyonunun gelecekteki saldırılar açısından belirsiz olduğunu belirtti. Ayrıca, Trump’ın Tahran’a misilleme yapması durumunda ek saldırılarının olabileceği konu başlıklarını gündeme getirdi. Trump, “İran için ya barış olacak ya da büyük bir trajedi” şeklinde bir uyarıda bulundu.

İran, 2015’te Batılı ülkelerle imzaladığı anlaşma çerçevesinde, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında uranyum zenginleştirmenin sınırlandırılmasını kabul etmişti. Ancak Trump, bu anlaşmanın İran’a fazla imtiyaz sağladığını savunarak eleştirilerde bulundu.

Diğer yandan, “ABD’yi Yeniden Harika Yap” (MAGA) hareketinin bazı Trump destekçileri, ABD’nin daha fazla çatışmaya katılmasının Başkan’ın bitmek bilmeyen savaşlardan kaçınma vaadiyle çeliştiğine dikkat çekerek saldırıları eleştirdi. Trump ise bu eleştirileri yanıtlayarak barış için çalıştığını vurguladı.

RT NEWS: ÇİN’İN TUTUMU NE OLACAK?

Rus RT News, Çin’in İsrail’in İran’a karşı düzenlediği askeri operasyonlara karşı sert bir tavır sergilediğini iletti. Çin Dışişleri Bakanlığı, “Egemen bir ülkenin toprak bütünlüğünün ihlalini şiddetle kınıyoruz.” şeklindeki açıklamalarla bu tutumunu pekiştirdi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin acil toplantısında, Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong’un İsrail’in askeri hareketlerini “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bilgisi paylaşıldı.

RT’ye göre, Pekin’in Tahran ile 2021’de imzaladığı kapsamlı 25 yıllık işbirliği anlaşması çerçevesinde ilişkileri derinleşiyor. Haberde, iki ülkenin enerji, altyapı ve savunma alanlarında pek çok ortak projeye imza attığına dikkat çekildi. RT, Çin’in şu an İran’ın en büyük ticari ortağı konumunda olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki askeri işbirliği de gözlemlenirken, düzenli olarak gerçekleştirdikleri ortak deniz tatbikatlarının ABD’nin bölgedeki etkisine karşı bir dengeleme sağladığı vurgulandı. Uzmanlar, bu askeri işbirliğinin önemine değindi.

Çin, Orta Doğu’daki artan etkisini sürdürülebilir hale getirmek için çaba sarf ediyor. 2023 yılında İran ile Suudi Arabistan’ı yakınlaştıran anlaşmadaki arabuluculuk rolü, bölgesel diplomasideki etkisini göstermektedir. Ancak uzmanlar, Pekin’in Tahran üzerindeki etkinliğinin sınırlı olduğunu ifade ediyor.

Çin ve İran İlişkileri

ÇİN’İN ÇIKARLARI VE TEHDİTLER

Hürmüz Boğazı, enerji güvenliği açısından kritik bir öneme sahip ve bu nedenle istikrarı, Çin’in en öncelikli meselelerinden bir tanesidir. Uzmanlar, bölgede yükselen gerilimin Çin’in ekonomik çıkarlarını tehdit ettiğine ilişkin uyarılarda bulunuyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı, 2015 tarihli Nükleer Anlaşma’nın (JCPOA) yeniden yürürlüğe girmesi gerektiğini vurguladı. Mart ayında düzenlenen üçlü toplantıda bu tutum tekrar teyit edildi. Pekin, uluslararası toplumu İran’a yönelik yaptırımların kaldırılması konusunda işbirliğine davet etti. Çinli yetkililer, tek taraflı eylemlerin sorunu daha da karmaşık hale getirileceğini belirtti.

Çin’in İran politikası, stratejik ortaklık ile uluslararası sorumlulukları arasında bir denge kurma çabası olarak yorumlanıyor. Tahran ile derinleşen ilişkiler, uluslararası hukuka bağlılık iddiası ile çelişiyor. Uzmanlar, Çin’in bölgedeki nüfuz mücadelesinde ABD ile doğrudan çatışmalara girmekten kaçındığını dile getirirken, eğer İsrail-İran geriliminde bir artış olursa bu tutumunu sürdürmesinin zor olabileceğini ifade ediyorlar. İran’daki çatışma, ABD ile Çin’i karşı karşıya getirme potansiyeline sahip.

AL JAZEERA: TRUMP VE KONGRE ARASINDA SAVAŞ YETKİLERİ TARTIŞMASI

Katarlı Al Jazeera’nın yorumunda, Trump’ın Kongre onayı olmadan savaş açma yetkisine sahip olmadığına dikkat çekilerek, ‘Savaş Yetkileri Yasası’nın incelendiği ifade edildi. Haberde, ABD Kongresi’ndeki Demokrat milletvekillerinin, Başkan Trump’ın İran’a yönelik askeri operasyonlarına karşı harekete geçtiği kaydedildi.

Al Jazeera, başkanların askeri harekat emri verebilme yetkisine sahip olduğunu, ancak bu yetkinin yalnızca doğrudan bir saldırı veya tehdit anında devreye girdiğini belirtti. “ABD Anayasası’nın 1. Bölümü, Kongre’ye ‘savaş ilan etme’ yetkisi tanımaktadır,” denildi. 1942 yılından bu yana, yani 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD, resmi bir savaş ilanı yapmadan birçok askeri operasyonda bulundu.

ABD ve Savaş Yetkileri

SAVAŞ YETKİLERİ YASASI NEDİR?

1973 yılında kabul edilen Savaş Yetkileri Yasası, başkanın Kongre onayı olmadan savaş başlatmasını önlemek için tasarlanmıştır. Bu yasa, başkanın harekata geçmeden önce Kongre’ye bilgi vermesini ve operasyon süresinin 60-90 gün içerisinde sonlandırılmasını gerektirir. Ancak geçmişte başkanlar, bu kısıtlamaları aşmanın yollarını bulmuştur. ABD tarihinde Kongre ile başkan arasında savaş yetkileri konusunda süregelen bir çekişme bulunmaktadır. Örneğin, 1861 yılında Başkan Abraham Lincoln, Kongre’nin onayı olmadan İç Savaş esnasında askeri önlemler almıştı.

Günümüzde benzer bir tartışma söz konusu. Demokratlar, Trump’ın İran harekâtını durdurmak için Savaş Yetkileri Yasası’nı devreye sokma çabası içerisindeler. Ancak uzmanlar, bu yasanın başkanın yetkilerini etkin bir şekilde kısıtlamadığını, daha çok politik bir araç olduğunu öne sürmektedir. Kongre’de Demokratların savaşı önleme yönünde çoğunluğa sahip olmaması, Trump’ın İran politikası üzerinde bir değişim beklentisini azaltmaktadır.

“`

Related Posts

İçişleri Bakanlığı’ndan ‘Atatürk fotoğrafı’ açıklaması: ‘Amaç siyasi partilerin değil, Türk bayrağının kullanılmasıdır’

Zafer Partisi lideri Özdağ, 15 Temmuz darbe girişiminin 9. yılı dolayısıyla düzenlenecek etkinliklerde Atatürk posteri asılmaması yönünde bir talimat geldiğini söylemişti. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Özdağ ifadeleri doğrulandı. Bakanlık “Amaç; 15 Temmuz gibi milletimizin birlik ve beraberliğinin timsali olan anma gününde düzenlenen etkinliklerde siyasi partilerin değil, sadece TÜRK BAYRAĞININ kullanılmasıdır” şeklinde açıklama yaptı.

Sevgilisinin ‘tırnak randevusu’ için 100 milyon dolarlık savaş uçağını kaldırdı

Rusya gündemini karıştıran iddia The US Sun’dan geldi. Habere göre Rusya Savunma Bakanı Andrei Belusov’un sevgilisi olduğu iddia edilen 23 yaşındaki Maria Shalaeva, bakanlığa ait Ilyuşin-76 tipi ağır nakliye uçağıyla Rus ordusunun ana …

Rusya: ABD ekonomiyi siyasi silaha çevirdi

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’nin ticari ve ekonomik araçları siyasi baskı unsuru olarak kullanmaya devam ettiğini belirterek, “Bu çizgi, uluslararası ekonomik işbirliği mimarisinin bozulmasına yol açıyor.” dedi.

İşe başladıktan sonra kayboluyordu: Onlar üç, dört sanırken yedi çıktı

Genç ve iş görüşmelerinde ‘zeki’ olarak tanımlanan bir adam, işe alındıktan sonra ortadan kayboluyordu. Sebebini araştıran yetkililer, akılalmaz bir gerçekle karşı karşıya kaldı.

Son Dakika… Zeydan Karalar için tutuklama; Abdurrahman Tutdere için adli kontrol talebi

Son Dakika Haberi… Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar tutuklama talebiyle; Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, adli kontol talebiyle mahkemeye sevk edildi.

İzmir’de evleri yanan köylüler gözyaşlarıyla Yeni Şafak’a anlattı: Hayat bitti bizim için

İzmir’in Ödemiş ilçesinde başlayan orman yangınları Tosunlar ve Karadoğan köylerini küle çevirdi. Şiddetli rüzgarın etkisiyle bölgeye kısa sürede yayılan yangın sebebiyle 50’den fazla hane ve yüzlerce dönümlük ekin arazileri kullanılmaz hale geldi. Karadoğan ve Tosunlar köyü sakinleri yaşadıklarını korku dolu anları gözyaşları içerisinde Yeni Şafak’a anlattı.