“`html

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor’un Açıklamaları

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, gazetecilerle Avrupa Birliği (AB)- Türkiye Delegasyonu binasında düzenlenen bir basın toplantısında bir araya geldi. Toplantının gündemi, Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri ve ülkenin katılım süreciydi.

Amor, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin devam ettiğini belirtirken, sivil topluma dair umudun hala var olduğunu ifade etti. “Daha elverişli koşullarla, ileride katılım süreçlerinin tamamlanması mümkündür” dedi.

PKK’nın Silah Bırakma Süreci

Amor, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı ile ilgili gelişmeleri değerlendirirken, “Bu oldukça cesur bir adım ve tarihi bir fırsat. Ülkenin geçmişindeki bu zor dönemi kapatmak için önemli bir çaba. Siyasi aktörler bu adımı destekleyebilirlerse, katılım süreci açısından son derece faydalı olacaktır” açıklamasında bulundu. Barış sürecinin, demokratik alanı genişletme potansiyeline dikkat çeken Amor, “Bu, Türkiye’de demokratik yaşamı geliştirmek için önemli bir fırsat sunuyor. İspanya’dan geliyorum ve bu tür durumların nasıl bir etki yarattığını biliyorum. Terörizmi sona erdirme çabası, siyasi gücü yeniden canlandırmak anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

İyi Bir Siyasi İvme

Amor, katılım sürecindeki zorluklardan birinin terörle mücadele kanunu olduğunu hatırlatarak, “Bu yasa, hem Avrupa Konseyi hem de diğer birçok uluslararası aktör açısından sorun yaratıyor. Böyle durumlarda, farklı bir güvenlik düzeni oluşturmak çok daha faydalı olacaktır. Bu nedenle, barış süreci ve katılım süreci için olumlu bir gelişme diyebilirim” açıklamasını yaptı.

“Şu anda kaybedilmemesi gereken bir siyasi ivme var. Meclis’in katılımıyla sürdürülecek süreçte somut adımlar atılması gerekir,” diyen Amor, mevcut olgunun AB ile ilişkiler açısından son derece yapıcı olduğunu belirtti. Siyasi aktörlere, bu ivmeyi değerlendirip gerekli adımları atma çağrısı yaptı.

Katılım Sürecinde Kural Dışı Yol Olmaz

Raportör Amor, AB-Türkiye ilişkilerini katılım sürecinden ayrı tutmak gerektiğini vurgulayarak, “Katılım süreci normatif bir süreçtir ve bazı ilkelere dayanmaktadır. Ancak, AB-Türkiye ilişkilerinin diğer boyutunu ortaklık olarak değerlendirebiliriz” şeklinde konuştu. Medyada Türkiye’nin askeri gücünün AB üyeliği için önemli olduğu yönündeki tartışmalara değinerek, “Katılım süreci tamamen demokratik değerlerle ilişkilidir. Bu süreçte herhangi bir kestirme yol olamaz” dedi.

Demokratik Standartların Durumu

Türkiye’deki demokratik standartların iyileşmediğini belirten Amor, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının Avrupa’ya karşı karmaşık bir sinyal verdiğini ifade etti. “Türkiye, ‘AB üyeliği istiyoruz’ diyor ama muhalefetin önemli bir isminin tutuklanması, Avrupa’da pek anlaşılamıyor” dedi.

Avrupa güvenlik yapısına ilişkin düşüncelerini paylaşan Amor, Türkiye’nin NATO üyesi olarak zaten Avrupa güvenlik ortamının bir parçası olduğunun altını çizdi. Ayrıca, “AB’nin yeni bir güvenlik mimarisi geliştirmesi ve Türkiye’nin de bu yapının bir parçası olması önemli, fakat bazı endişeleri ortadan kaldırmak için her durumu AB’nin yeni güvenlik mimarisi ile ilişkilendirmek şart değil” dedi.

Vize Kolaylığına Destek

Öğrencilerin ve iş dünyasının vize sorunlarının farkında olduklarını aktaran Amor, ”Vize kolaylaştırılmasını destekliyoruz. Vize serbestisinin sağlanması için gerekli olan kriterler var ve şu an bu kanunda gerekli değişikliklerin yapılması tam zamanı” ifadesinde bulundu.

Amor, katılım sürecinin yeniden başlatılması için hala umut olduğunu ifade ederken, “Barış süreci, katılım sürecinin canlandırılması açısından olumlu bir fırsat sunuyor” dedi.

Kıbrıs Sorunu Değerlendirmesi

Kıbrıs meselesi hakkında sorulan bir soruya Amor, “Türkiye’nin son yıllarda iki devletli çözümden bahsettiğini görüyoruz ama Birleşmiş Milletler’in (BM) bu durumu kabul etmediğini hatırlatmalıyız. Farklı görüşler olsa da ilişkilerimizi en iyi biçimde sürdürme adına Türkiye’nin BM formatına dönmesi önemli” yanıtını verdi. Ayrıca, iki devletli çözümün ısrarla savunulması durumunda Kuzey Kıbrıs’ın, Türkiye’nin bir bölgesi olmaya devam edeceğine dikkat çekti.

Demokratik sürece dair umut veren bir durum olup olmadığını soranlara ise, Amor, her şeyin zaman içinde gelişeceğini ve sürecin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

İmamoğlu’na Yapılan Siyasi Operasyon

Gümrük Birliği’ni modernize etme konusunda konuşan Amor, Türkiye’nin ekonomi politikaları ve yatırımlar konusunda kaygılarının bulunduğunu belirtti. “İmamoğlu’na yönelik siyasi manevranın büyük maliyetleri oldu,” dedi. Gümrük Birliği Anlaşması konusunda ise pazarlıkların başlaması gerektiğini vurgulayarak, “Demokratik standartlarla ilişkilendirilmeden, yeni bir anlaşmanın yapılmasını destekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Amor, İmamoğlu ile bir görüşme planının olup olmadığını soranlara, “İmamoğlu’nu Belediye başkanlığı görevindeyken görmek isterim” diyerek, demokratik değerlere olan bağlılığını yeniden vurguladı.

Suriye Açıklaması

Amor, AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması ve Türkiye’nin bu konudaki duruşu hakkındağiifade ederek, “Suriye’de iyi bir iş çıkarıldığına inanıyorum. Uluslararası işbirliği önemlidir ve bu fırsatları iyi değerlendirmeliyiz” diye konuştu. Suriye’nin yeniden inşası için şeffaf bir plan gerektiğini ve Türk hükümetinin insani değerler çerçevesinde iyi bir pozisyon aldığını vurguladı.

“`