Ali Koç’tan tezli sözler! “En önde olacağız”

Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç; İdare Şurası Üyeleri, atletler, üyeler ve taraftarların iştirakiyle gerçekleşen, tarihi Fener Alayı yürüyüşünün sonunda taraftarlara seslendi.

Camia ve taraftarlara bildiriler veren Koç, yaptığı konuşmada şu sözleri kullandı:
 
“Türkiye’nin en çok şampiyon olan kadrosunun taraftarları… Mabedimizin önünde, Kadıköyümüzde bugün Fener Alayı yürüyüşümüzde yanımızda olan, Cumhuriyet sevgisi kalbinde hiç sönmeyecek bir ateş olarak yanan herkese şahsım, İdare Suram ve tüm topluluğumuz ismine teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.
 
Bugün, çok özel bir gün. Tüm özel günlerin ortasındaki en hoş gün. Bağımsızlığın, özgürlüğün, aklın, bilimin ve çağdaşlığın 99.yılı… Cumhuriyetimizin 99. yılı kutlu olsun.
 
Yokluk, yoksulluk ve imkansızlık içinde kazandıkları zaferler ile bize bu hoş vatanı ve bağımsızlığımızı veren, bu gurur ve coşkuyu yaşamamıza vesile olan, çağdaş medeniyetin tüm imkânlarından yararlanmamızı sağlayan, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi, hasretle, minnetle, şükranla her Cumhuriyet Bayramında olduğu üzere, her özel günümüzde olduğu üzere anıyoruz.
 
Biz, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Cumhuriyetimizin 99. yılını kutlarken, 100. yılın heyecanını yaşamaya başladık. Ülkemizi ilgilendiren her mevzuda olduğu üzere Cumhuriyetin 100.yılında da en önde olacağız, Cumhuriyet’in Feneri olacağız. Fener Alayımız, Cumhuriyetimizin 100. yılını karşılarken 1 yıl boyunca atacağımız adımların birincisidir.
 
Bu yürüyüş ve bu gece yaktığımız bu ateş aslında kalplerimizde yanan Cumhuriyet ateşinin yansımasıdır. İçimizdeki Cumhuriyet ateşi her daim var olsun. Her vakit söylediğimiz üzere, ‘Atamızın hangi kadrosu tuttuğundan daha çok hangi grubun onun yolundan yürüdüğüdür.’
 
Bizler, bu vatan uğruna verilen çabayı hisseden, kara kışta vatana siper olanları unutmayan, kadınıyla erkeğiyle günlerce uyumadan cephede savaşanları kalplerimizden çıkarmayan, Ceddimizin emanetine sahip çıkan, hiçbir vakit unsurlarından şaşmayanlar olarak, ebediyen göğsümüzde yanacak ateş olan Cumhuriyet’in Feneri ile bu vatana layık olmak için çalışıyoruz ve yaşıyoruz.
 
Yoklukta, zorlukta, gözyaşlarıyla, fedakarlıklarla, imkansızlıklar içinde kazanılmış bu toprakların değerini bilenler olarak her vakit olduğu üzere ülkemizin emrindeyiz, olmaya da devam edeceğiz. Bugün bu kalabalık, hepimizin gözlerinde yanan o ateş bunun en hoş göstergesidir.
 
Buradaki tüm dostlar ve arkadaşlarla bir arada hoş vatanımızın ve dünyanın dört bir yanındaki Fenerbahçelilerle bir arada bir kelam vermek istiyoruz:
 
Fenerbahçe Spor Kulübü, tüm topluluğuyla, atletleriyle, çalışanlarıyla, her bireyi ile ebediyen Ceddinin müsaadeden gitmeye, Cumhuriyetimizin yılmaz, yorulmaz bekçileri olmaya devam edecektir. Değil 100 yıl, 100’lerce yıl geçse de, sarı lacivert kalpler ay yıldızımızın gölgesinde olmaya, bu kulüp ülkesinin buyruğunda olmaya devam edecektir. Kalplerimizde yanan Cumhuriyet ateşi ise hiç sönmeyecektir.
 
Sevgili Fenerbahçeliler, omuzlarımızda taşıdığımız Fenerbahçe mirası çok büyük. Cumhuriyetimizin 100. yılında da kulüp, idare, atlet, işçi, taraftar… Hepimiz bu yükü taşımaktayız ve Cumhuriyetimizin 100.yılında, bugüne dek Türkiye’nin en çok şampiyon olan kulübü olarak, Olimpiyatlara en fazla atlet göndermiş kulüp olarak, tüm branşlarda ülkemizin bayrağını muvaffakiyetle dalgalandırmış bir spor kulübü olarak, muvaffakiyetlerin, şampiyonlukların ismini Fenerbahçemizin renkleriyle yazmak istiyoruz bu sene.
 
Artık fabrika ayarlarına dönmemizin vakti gelmiştir. 99. yılın son gününde yani Cumhuriyet Bayramımızda Bayan Voleybol Grubumuz Fenerbahçe Opet harikulade bir zafer kazanarak şampiyonluk fitilini ateşlemiştir. Yorgunlukların atmadan buraya geldiler, sizlerin önünde de kupayı kaldıracaklar. Kızlarımıza teşekkür ediyoruz zira bu kupa dünyanın en yeterli ekibine ya da en âlâ iki ekibinden birine karşı alınmıştır. Tereddütsüz 3-0’la tertemiz bir şampiyonluk alınmıştır ve bu kupa gelecek kupaların habercisidir.
 
Sevgili kaptan Eda. Sana , hocamıza, grup arkadaşlarına, bütün teknik gruba, Pelinimize, Simla’ya yolumuz açık, talihimiz bol olsun… Allah sizden razı olsun. Helal olsun size. Bir kupa aldık diye sakın havaya girmeyin, daha yapacak çok işimiz var ve bundan sonra söyleyeceklerimi dikkatle dinleyin zira bu amaçlara ulaşacaksak her birinize sorumluluk düşüyor.
 
Velhasıl tüm gruplarımıza, atletlerimize, teknik takımlarımıza bu uzun yolda muvaffakiyetler diliyorum. Amaçlarımız doğrultusunda Allah yar ve yardımcımız olsun.
 
Bugün burada olan bu kalabalık gösteriyor ki Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında şampiyonluklar en çok da bize çok yakışacaktır.
 
Artık sözlerim taraftarlarımıza. Taraftarlarımıza sesleniyorum: Az evvel hepimizin sorumluluğu büyük demiştim. Atletlerimiz bu şuurla, sorumlulukla uğraş edeceklerinden hiçbir kuşkunuz olmasın. Keza ben ve arkadaşlarımdan da hiçbir kuşkunuz olmasın. Asıl büyük sorumluluk sizindir, taraftarlarımızındır. Her maç, her müsabaka ve her güçlü yolda, her tökezlemede formamızı taşıyan atletlerimizin yanında olun. Onların yorulduğu yerde, düştüğü yerde en büyük güç siz olacaksınız zira bunu yalnızca siz yapabilirsiniz. Onları düştüğü yerde ayağa kaldıracak olan sizin sevgi ve dayanağınız olacaktır. Bunu siz benden daha uygun biliyorsunuz. Unuttuk bunu son periyotlarda, hatırlayalım. Bilhassa toplumsal medyada yuvalanmış yapılardan, gerek içimizde başarısızlığımızı isteyenlerden fakat daha da kıymetlisi dışarıdan bizi karıştırmaya çalışanlardan koruyun atletlerimizi. Ümraniyespor maçından sonra söylediğim kelamları lütfen lakin lütfen aklınızdan çıkarmayın.
 
En büyük rakibimiz kendi topluluğumuz olmayalım, en büyük dayanağımız kendi topluluğumuz olalım. Görüyorsunuz kafayı bir kaldırdık, işler bir yolunda gitmeye başladı, bizle uğraşanlar, olmayan şeylerle saldıranlar, gazeteci kimliği altında mesleksel unsurlarını unutup güya bir ekibin medya çalışanları üzere beni amaç alanları, iftira atanları unutmayın, onlara yer bırakmayın.

Şayet siz bu dönem Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında bu şuurla hareket eder, yanımızda olursanız, ne atletlerimiz yorulur, ne biz vazgeçeriz, ne de her şeyden değerlisi kimse bize zerre kadar ziyan veremez.
 
Artık, tüm branşlarımızın, akademimizin atletleriyle, Cumhuriyet’in izindeki Fenerbahçe’nin, Cumhuriyet’in 100. yılına dek yanacak fenerini yakacağız.
 
Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimiz ebediyen payidar olsun!”