Abdi İpekçi katledilişinin 46’ncı yılında anıldı

46 yıl önce, hain bir suikast sonucunda aramızdan koparılan Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Anıtı ve Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen programlarla anıldı. Zincirlikuyu’daki mezarı başında saat 11.00’da tören düzenlenirken daha sonra Şişli Belediyesi tarafından Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Anıtı önünde anma programı düzenlendi. Burada düzenlenen programa Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, usta gazeteci Oktay Ekşi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, CHP Şişli İlçe Başkanı Tamer Özcanlı, Şişli Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Didem Otluçimen Güzel ve İpekçi’nin sevenleri katıldı.

“AĞCA’NIN O AKŞAM TETİĞİ ÇEKTİĞİ KANITLANDI”

Törende konuşma yapan Pınar Türenç, Abdi İpekçi’nin döneminde Milliyet gazetesinde çalıştığını ifade ederek yaptığı haberleri İpekçi’ye beğendirmek için uğraştıklarını aktardı ve “Türk basınına çifte kontrol dediğimiz sistemi, çift taraflı kontrolü getiren bir gazeteciydi. Ayrıca Türk basınının çağdaş gazetecilik ilkelerine, normlarına, kavuşması için mücadele ederdi. Hep çağdaşlık peşindeydi. Onun da ötesinde Türkiye’de Gazeteciler Sendikası’nın kuruluşunda Abdi İpekçi en ön saftaydı; ilk imzayı veren insandı, kurucuydu. Yani TGS’nin, emeğin sahipliğini yapan bir gazeteciydi. Ayrıca 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı’nın doğmasında da Abdi İpekçi’nin çok büyük rolü olmuştu. Böylesine bir insanı, böylesine bir değeri, böylesine bir sembolü bizden o karanlık eller alıp götürdü. Bulundu mu? O karanlık ellerin noktası, yani yuvası bulundu mu? Hayır. Ondan daha bir ses alamadık. Bulunan kimdi? Ağca idi. Mehmet Ali Ağca’nın o akşam o tetiği çektiği kanıtlandı.” ifadelerini kaydetti.

“KEŞKE ABDİ BEY YAŞASAYDI”

“Ama Mehmet Ali Ağca bir piyondu. Onu o noktaya getiren güçler kimdi? Ve Türkiye’yi bu noktaya sürükleyen güçler kimdi? Hala onun arayışı içindeyiz. Hala bu bulunamadı” ifadelerini kullanan Türenç, “Keşke Abdi Bey yaşasaydı. Keşke Abdi Beyler o yolda devam etseydi ve yetişebilseydi. Türkiye belki bu noktada da olmayacaktı. Onun için çok özlemle anıyorum Abdi Bey’i. Abdi Bey nur içinde uyusun, ışığı bol olsun ve halkı hizmet eden gazeteciliğin yolunun da aydınlık olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu.

“O GÜN EMEKTEN YANA DURUŞUNU ORTAYA KOYMUŞTU”

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’de medyaya yönelik baskının boyutunun şekil değiştirdiğini fakat gazeteciler ve gazetecilik mesleği üzerinde baskıların son bulmadığını ifade ederek “Abdi İpekçi o gün emekten yana duruşunu ortaya koymuştu. Ve o duruş sayesinde 10 Ocak’ta 212 sayılı kanun yasalaştı. Ve bugün hala gazetecilerin haklarını koruyan bir kanun olarak yürürlükte devam ediyor. 1960’ları düşünün. 9 tane gazete patronu birleşmiş ve buna karşı bir birliktelikle bu kanunun çıkmasını sağlamışlar. Bugün de aslında gazeteciler üzerindeki baskılara karşı gidilecek yol o yol. 65 yıl önceki gazetecilerin dayanışma ve mücadele ruhuyla bugün biz mücadele edebilirsek gazeteciler olarak ve toplum olarak hem Türkiye’de basın özgürlüğünü yeniden tesis edebiliriz. Hem cezaevindeki gazetecilerimizin serbest kalmasını sağlayabiliriz. Hem de kalemlerimizi özgürce oynatabildiğimiz bir düzen yaratabiliriz” ifadelerini kullandı.

“YALNIZCA BİR GAZETECİ DEĞİLDİ”

Programda konuşan bir başka isim ise Şişli Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Didem Güzel’di. 1 Şubat 1979 yılında karanlık güçlerin aldığı Abdi İpekçi’yi anmak, onun mirasını ve uğruna mücadele ettiği değerleri yeniden hatırlatmak için bir arada olduklarını ifade eden Güzel, “İpekçi yalnızca bir gazeteci değildi. Aynı zamanda barışın, demokrasinin ve insan haklarının yılmaz bir savunucusuydu. Abdi İpekçi kalemini hakikatin ve adaletin hizmetine sundu. Abdi İpekçi gazeteciliği yalnızca haber aktarmak olarak görmedi. O gerçeği ortaya çıkarmayı, kamuoyunu doğrularla aydınlatmayı ve toplumu daha adil, daha özgür bir geleceğe taşımayı görev bildi.” ifadelerini kullandı.

Related Posts

İçişleri Bakanlığı’ndan ‘Atatürk fotoğrafı’ açıklaması: ‘Amaç siyasi partilerin değil, Türk bayrağının kullanılmasıdır’

Zafer Partisi lideri Özdağ, 15 Temmuz darbe girişiminin 9. yılı dolayısıyla düzenlenecek etkinliklerde Atatürk posteri asılmaması yönünde bir talimat geldiğini söylemişti. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Özdağ ifadeleri doğrulandı. Bakanlık “Amaç; 15 Temmuz gibi milletimizin birlik ve beraberliğinin timsali olan anma gününde düzenlenen etkinliklerde siyasi partilerin değil, sadece TÜRK BAYRAĞININ kullanılmasıdır” şeklinde açıklama yaptı.

Sevgilisinin ‘tırnak randevusu’ için 100 milyon dolarlık savaş uçağını kaldırdı

Rusya gündemini karıştıran iddia The US Sun’dan geldi. Habere göre Rusya Savunma Bakanı Andrei Belusov’un sevgilisi olduğu iddia edilen 23 yaşındaki Maria Shalaeva, bakanlığa ait Ilyuşin-76 tipi ağır nakliye uçağıyla Rus ordusunun ana …

Rusya: ABD ekonomiyi siyasi silaha çevirdi

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’nin ticari ve ekonomik araçları siyasi baskı unsuru olarak kullanmaya devam ettiğini belirterek, “Bu çizgi, uluslararası ekonomik işbirliği mimarisinin bozulmasına yol açıyor.” dedi.

İşe başladıktan sonra kayboluyordu: Onlar üç, dört sanırken yedi çıktı

Genç ve iş görüşmelerinde ‘zeki’ olarak tanımlanan bir adam, işe alındıktan sonra ortadan kayboluyordu. Sebebini araştıran yetkililer, akılalmaz bir gerçekle karşı karşıya kaldı.

Son Dakika… Zeydan Karalar için tutuklama; Abdurrahman Tutdere için adli kontrol talebi

Son Dakika Haberi… Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar tutuklama talebiyle; Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, adli kontol talebiyle mahkemeye sevk edildi.

İzmir’de evleri yanan köylüler gözyaşlarıyla Yeni Şafak’a anlattı: Hayat bitti bizim için

İzmir’in Ödemiş ilçesinde başlayan orman yangınları Tosunlar ve Karadoğan köylerini küle çevirdi. Şiddetli rüzgarın etkisiyle bölgeye kısa sürede yayılan yangın sebebiyle 50’den fazla hane ve yüzlerce dönümlük ekin arazileri kullanılmaz hale geldi. Karadoğan ve Tosunlar köyü sakinleri yaşadıklarını korku dolu anları gözyaşları içerisinde Yeni Şafak’a anlattı.