Ülkemizde 30 yaş üzerindeki her 3 kişiden 1’i obezite hastası!

Obezite Artışı: Sağlık Sorunu ve Çözüm Önerileri

Dünya genelinde ve Türkiye’de obezite oranlarının hızla artması, toplumsal sağlık sorununa dönüşüyor. Obezitenin günümüz ve geleceğin sağlık gündeminde önemli bir yer alacağına dikkat çeken Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) Koordinatörü Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, obezitenin hem önlenmesi hem de tedavisine önem verilmesi gerektiğini belirtiyor.

2022 yılı itibariyle dünya genelinde 18 yaş üstü nüfusunun 2.5 milyarının fazla kilolu, 890 milyonunun ise obezite sorunu yaşadığı biliniyor. Her 8 kişiden 1’inin obez olduğu ve son 30 yılda obezite oranının erişkinlerde 2’ye katlandığı yapılan çalışmalarla ortaya konmuş durumda. Özellikle çocuk ve ergenlerde obezite artış hızının yüksek olması, gelecekte obeziteye bağlı hastalıkların daha büyük bir sorun haline gelmesine neden olabilir.

Türkiye’de ise obezite artış oranı Avrupa’da birinci sırada. 30 yaş üzeri nüfusta fazla kilo oranı yüzde 60, obezite oranı yüzde 30 olarak saptanmış. Bu durum ülkemizde her 3 kişiden birinin obezite sorunu yaşadığını gösteriyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 18 yaş altı nüfusta ise her 3 çocuktan biri obez ya da fazla kilolu.

Obezite, bireylerin sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Obezite sorunu olan bireylerde diyabet, insülin direnci, hipertansiyon, inme, kalp krizi gibi kalp damar hastalıkları daha sık görülüyor. Ayrıca, kanser riski, uyku apnesi, yağlı karaciğer, safra yolu hastalıkları, eklem ve kemik problemleri, infertilite, gebelik komplikasyonları, psikolojik rahatsızlıklar obeziteye bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Obezite sadece bireylerin sağlığını değil, küresel ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Obezite ile ilişkili sorunlara harcanan miktarların yükselmesi, hem bireysel sağlık hem de küresel ekonomik yük açısından ciddi bir risk oluşturuyor.

Tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilmesine rağmen obezite oranının artış hızı devam ediyor. ‘Tedaviye dirençli obezite’ olarak tanımlanan önemli bir sorun da karşımıza çıkıyor. Bu durumun nedenleri arasında bilinçsiz ilaç kullanımı, kontrolsüz ameliyatlar ve hatalı diyet uygulamalarının rolü bulunmakta.

Obezitenin tedavisi için multidisipliner ekiplerin gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. M. Temel Yılmaz’a göre, tedavi süreci hastaya özel olarak planlanmalı ve altta yatan sağlık sorunları doğru tespit edilmelidir. Bu kapsamda obeziteye yol açan faktörlerin belirlenmesi, uzmanların katılımıyla yapılan değerlendirmeler ve objektif tedavi seçenekleri önerilerek tedavi süreci başlatılmalıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Related Posts

Hızlı kilo vermek istiyor ancak spor salonundan nefret ediyorsanız, işte tam size göre egzersiz: Dünyada popüler oldu

TikTok’ta viral hale gelen bu basit yürüyüş egzersizi, özellikle spor salonuna gitmek istemeyenler arasında büyük ilgi görüyor. İşte 12-3-30 yöntemi…

Dr. Şen: Akciğer kanseri ölüme neden olan hastalıklar arasında altıncı sırada

Dr. Şen: Akciğer kanseri ölüme neden olan hastalıklar arasında altıncı sırada

Günde 1-3 fincan kahve içen kadınlar için çarpıcı araştırma sonucu

Yapılan yeni bir araştırma, kahve içmenin sağlıklı yaşlanmaya katkı sağlayabileceğini ortaya koydu.

Şoke eden olay: İki böbreğinden 300’ün üzerinde taş çıktı

Kars’ta gerçekleştirilen ameliyatta, bir hastanın iki böbreğinden toplam 300’ün üzerinde taş çıkarıldı. Üroloji uzmanları böyle bir vaka ile ilk kez karşılaştıklarını belirtti.

Yeni diyabet türü resmi olarak tanındı: Tip 5’in sebebi yetersiz beslenme olarak belirlendi

Yetersiz beslenmeyle bağlantılı bir diyabet türü olan ‘Tip 5 diyabet’ Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından resmen tanındı.

30:30:30 diyeti: Ayda 6 kilodan fazla vermenize yardımcı oluyor

Diyetisyen Emma Bardwell, bir ayda 6 kilodan fazla verdiren 30:30:30 diyeti hakkında bilgi verdi.