Ece Yaşar
Türkiye ve Yunanistan arasında 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması’na ek olarak yapılan nüfus mübadelesi, tarihin en büyük zorunlu göçlerinden biri olarak kayıtlara geçmişti. Yaklaşık 1.200.000 Ortodoks Rum Yunanistan’a, yaklaşık 500.000 Müslüman Türk ise Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştı. Göç edenler hızlıca sadece birkaç parça eşya ile evlerini ve mallarını bırakmak zorunda kaldılar. Buna karşılık, her iki ülke de topraklarını bırakanlara gittikleri ülkede toprak vereceğini vadedilmişti.
Bu topraklar parsel parsel, gelen ailenin nüfusuna ve işleyebileceği miktara göre belirlenerek ayrılmıştı. Ancak, yıllar içinde verilen bu sözler yerine getirilmedi.
Gelen Müslüman Türk muhacirlerden 302 ailelik büyük bir gruba 1954 tarihinde valilikçe onaylandığı halde, vaat edilen gayrimenkullerin verilmediği iddia ediliyor.
PARSEL PARSEL DAĞITILAN TOPRAKLAR SAHİPLERİNE VERİLMEYİP DEVLETİN ORMANINA KATILDI
302 muhacir çiftçi aileye bu gayrimenkul verilmediği gibi, 1959 Yılında bölgede yapılan kadastro çalışmalarında orman sınırlarına alınarak devlet ormanına dönüştürüldü. 302 çiftçi muhacir aileye vaat edilen bu topraklar, şu anda İstanbul’un Eyüpsultan ilçesi Kemerburgaz bölgesinde yer alan ‘Kemerburgaz Malova Devlet Ormanı’ içerisinde kalmıştır.
Anayasa’ya göre ormanlar devlet malıdır ve özel mülkiyete konu olamaz. Bu yüzden, mübadillerin kendilerine vaat edilen toprakları alma şansı ortadan kalktı. Birçok muhacir aile ve mirasçısı bu konuda uzun sürü hukuk mücadelesi vermiş ise de, devlet ormanı üzerinde hak iddia edilemeyeceği gerekçesiyle mahkemelerden elleri boş dönmüşlerdir.
İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARAFINDAN EMSAL NİTELİĞİNDEKİ KARAR VERİLDİ
Bu kapsamda iki ailenin mirasçıların, muhacir dedelerinin hakları için dava açtı.
Mahkeme, mübadil ailelere, uluslararası sözleşmeyle karşılıklı vaat edilen ancak verilmeyen bu gayrimenkuller yerine tazminat ödenmesine hükmetti.
302 SOYDAN ŞİMDİLİK 2’Sİ İNCELENDİ: TAZMİNAT KARARI!
Davada şu ana kadar 300 mübadil soyu içinden sadece 2 soya ilişkin karar açıklandı. Bu soylar için 2020 yılı değerlerine göre belirlenen tazminat tutarları ise şu şekilde:
Birinci soy için: 2020 yılı değerleri dikkate alınarak 7 milyon 365 bin 600 TL’lik tazminat ödenmesine hükmetti.
İkinci soy için: Mahkeme, 12 milyon 705 bin 600 TL’lik bir ödeme yapılmasını kararlaştırdı.
Hazine avukatı, zamanaşımı gerekçesiyle üst mahkemeye başvurarak bu karara itiraz etti.
HAZİNE, EMSAL KARARI ÜST MAHKEMEYE TAŞIDI
9 Haziran 2021 tarihli Anayasa Mahkemesinin kararına da uygun olarak alınan bu karara rağmen, Hazine, devlet ormanında hak iddia edilemeyeceği ve zaman aşımı iddialarını, kararı istinaf ederek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı.
Özellikle 2020 yılında 2 ailenin mağduriyetine karşılık yaklaşık 20 milyon TL olarak hesaplanan toplam değer, 2024 itibarıyla faizleriyle birlikte 30 milyon TL’ye yükselmişse de hukukçular, bu rakamların dahi gerçek değerinin çok altında olduğunu, mahkemede geçen sürede paranın çok değer kaybettiğini ve mübadil ailelerin haklarını tam olarak alamadıklarını belirtiyor.
”HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR”
Hak sahiplerinin avukatlarından Ahmet Yaşar
More Stories
Şiddetli yağış Peru’yu vurdu: Can kaybı ve büyük hasar
İngiltere: Mühimmat dolu Rus gemileri Suriye’den çekiliyor
Kocaeli Üniversitesinden Kamikaze Dron Tehdidine Çözüm